Konu: Yüxexes Dergisi Şubat 09 Sayısı Röportajı Salı Mart 09, 2010 5:08 pm
Mevsimler Geçerken isimli şarkısı ile son zamanlarda ekranları meşgul eden Umut Kaya ile buluştuk ve grubu Detone'ye çıkması beklenen albümüne ilişkin merak ettiklerimizi sorduk...
"Umut Kaya" projesi nasıl oluştu ve ne zaman müzik yapma kararı alındı?
1999 yılında ilk defa toparlandık.Bir tek şu an grupta davul çalan Serkan vardı.Diğerleri farklı gruplardandı.O zamanlar amacımız daha çok cover şarkılarla sürekli olarak bar performansları yapmaktı.Bu süreçte de,1999 yılından beri,9 senedir ortaya çıkan sonuç bu oldu.Beste yapmaya başladık.Hiçbirimizin de zaten barda kendimizle ilgili kariyer yapma amacımız yoktu.Kendi soundumuzu oturtmak için,bir şekilde kendimizi görmek için ve antremanlı sıcak kalmak için barda çalmamız gerekiyordu.Bir zamandan sonra amacımıza ulaştık.2005 yılında şu anki kadro ile toparlanma şansı bulduk.O andan itibaren bestelere yoğunlaştık,benim bestelerim vardı onları toparlama şansı bulduk.Kendimizi hazır hissettiğimizde de İstanbul'a geldik.Bu sürece kadar "Detone" olarak bir araya geldik.Daha sonra proje isminin "Umut Kaya" olmasını uygun gördük.
Peki tarzınızı nasıl yorumluyorsunuz?Bu tarz müziği üretme ve icra etme fikri nasıl oluştu ?
Tarzımızı "alternatif alaturka rock" şeklinde tanımlıyoruz.Alternatif kısmı bellidir ki alternatif bir müzik yapıyoruz,alternatif rock müzik yapıyoruz.İçindeki samimiyet ve cana yakınlığı o dinanizm kısmında da kendi dilimizle kendimizden hikayeler anlattığımız için alaturkayı uygun gördük.Hazır olan besteler vardı,ortaya çıkan sonuç bu oldu."Hayır biz bu müziği yapacağız." "alaturka rock yapalım da nasıl yapalım" diye yola çıkmadık.
Günlük hayatında neler dinliyorsun?
Çok klişe olacak ama güzel olan herşeyi dinliyorum diyebilirim.Çok sabit fikirli değilim bu konuda,"ben sadece bu tarzın adamıyım,sadece bunları dinlerim"diyemem.Türkçe rock müzik yapan,Türkçe müzik yapan hemen hemen herkesi kendimce desteklemeye çalışıyorum.Ama özellikle bir isim vermek gerekirse Badem'i severim ki Taşoda'da beraberiz.emreaydın'ı severim.Yabancılardan da İngiliz rock müziğini Amerikan rock müziğine tercih ediyorum diyebilirim.
Çaldığınız cover parçalar kimlerindi?Çalmaktan hoşnut kaldığınız...Dinlemekten hoşlandığınız...
1999 yılında biz ilk performansımıza başladığımız zaman İzmir'de genelde mekanların tercih ettiği repertuarlar rock'n roll,old rock,blues gibi tarzları içermekteydi ve kimse Türkçe müzik yapmaya yanaşmıyordu.Biz de ister istemez o tarzların içine girdik,birkaç sene öyle geçti.Ama ondan sonra dedik ki "Türkçe müzik yapmak istiyoruz." ki zaten popüler Türkçe müzik dinliyoruz kendi dönemimizde.Şöyle diyebilirim ki ;İzmir ilk defa popüler Türkçe sözlü rock müzik çalmaya ağırlık veren ve bunun da arkasında duran ilk grup "Detone"'dir.Albümü olan grupların 2002 yılından sonra yaptığı atakla beraber,İzmir'deki Türkçe performanslarımızla canlı müzik ve bar ortamlarının gerçekten çehresini değiştirdik.
Zaten İzmir'de gerek amatör gruplar olsun,gerek amatör ruhlu gruplu olsun ya da henüz albüm çıkarmamış gruplar genelde neşeli ve eğlenceli performanslar gösteriyor.Bunun bir sebebi var mı?İzmir'li bir gruptan gelerek neler söyleyebilirsin ?
Bir sebebi vardır tabii ki.İnsanlar bir şekilde... Mesela Ankara'dan daha boğuk,daha depresif ya da bu yönde şarkılar üreten gruplar çıkıyor.Sakin,büyük ve yalnız bir şehir olması sebebiyle... Belki İzmir biraz daha sıcakkanlı bir yer olduğu için insanların bara gelmelerinin sebebi en başta eğlenmek ve eşlik edebilmek oldu.Ve orada 3,5-4 saatlik performans sonunda "ne iyi ettik de geldik" diyebilmeleri için daha eğlenceli şarkıları tercih etmek daha mantıklı oluyor.
Peki 'Mevsimler Geçerken'den biraz bahseder misin ?
Özlenen bir kadından bahsediyorum.Ama hiçbiri aşk şarkısı değil aslında.Genelde şimdiye kadar karşılaştığım,benim yaşadığım olaylardan yola çıkarak bir kadın figüründen bahsettik.Her şarkıda bunu zaten göreceksiniz.Özlenen kadın var,arzulanan kadın,üç kağıtçı kadın,o kadın,bu kadın.Kadın halindn bahsetmiş olduk.'Mevsimler Geçerken' iddialı bir şarkıydı bizim için.Buraya geldikten sonra yakın çevreden,müzisyenlerden,hali hazırda albümü olan müzisyen çevreden aldığımız tavsiyeler doğrultusunda onu tercih ettik.
Detone'yi "12.Roxy Müzik Günleri"nden de tanıyoruz.Orada "Roxy jüri özel ödülü"nü almak nasıl bir duyguydu?
Çok güzel bir duyguydu ki şöyle bir şey vardı.Biz İzmir'den gelirken çok kıymetli,değerli insanlar vardı jüride.Ama asıl amacımız jüri değil de oradaki insanlara kendimizi tanıtmaktı.Çok ilginçtir ki "jüri özel ödülü"nü aldık.Çok keyifliydi,çok rahat bıraktık kendimizi,ezbere iş yapmadık,içimizden nasıl geliyorsa öyle icra etmek istedik o 4 besteyi.Öyle de yaptık,hatta seyirciyle diyalog kurduk,bir şarkının arasında uzattık onlara da söyletmeye çalıştık.Amacımız oraya gelen insanlardı,ama "jüri özel ödülü" aldık ve bu da çok sevindirici oldu bizim için.
Çok fazla merak edilefcek şey grubun ismi."Detone" ismi nereden geldi yoksa seninle ilgili bir problemleri yoktu dğil mi grubun? [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Yok,yok. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] En eski gitaristimizin fikriydi"Detone" olması.Biz hepimiz de aslında alaycı insanlar olduğumuz için,kendimizi çok rahat eleştirebiliyoruz.Yani büyük ego problemlerimiz yok.Detone ismi böyle alaycılığı ve samimiyeti sebebiyle çok hoşumuza gitti.
"Benim Annem Bir Melek" dizisinin jenerik müziğinden de biliyoruz sizleri.Bu teklif nasıl geldi,üretme süreci nasıl oluştu?
Bu uzak bir şey,daha önce yapmadığım bir şeydi.İstanbul'a geldikten sonra burada beraber gitarist arkadaş Targan dizi müzikleriyle uğraşır senelerden beri,akademik bir kariyeri var.Targan'dan öyle bir şey geldi.Sözler ve çeşitli materyaller geldi."Böyle birşey yapar mısın?Değişik bir şey yapmış olursun." dedi.Ben de bestesini yaptım sonra beraber düzenleyip gönderdik.Hoşlarına gitti,kullanmak istediler.Keyifli bir işti.
Son olarak okurlara ve dinler kitleye söylemek istediklerin nelerdir ?
Çok dinamik ve samimi bir albüm bekliyor onları diyebilirim.